Sosyal Medya

Güncel

İTܒde neler oluyor?

Müslüman öğrenciler; terör yandaşlarının ve bazı idarecilerin İTÜ'de gerçekleştirdikleri şiddet ve sindirme eylemlerini anlattılar



29.02.2016 tarihinde Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi’nde Münazara ve Hitabet kulübü baÄŸlantısıyla Ä°TÃœ Beyan ve Ä°TÃœ Mescit grupları “28 Åžubat’tan Bugüne Türkiye’de DeÄŸiÅŸim Süreci ve Ãœniversiteler” baÅŸlıklı bir program düzenledi. KonuÅŸmacılar Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Ãœzer ve Genç Ä°HH Lise Komisyon baÅŸkanı Hanife Gökdemir’di.                      

 

29 Åžubat günü öğle arası yemekhanede programımız duyurulması ile ilgili afiÅŸleme yapan arkadaÅŸlarımıza “Kolektif” adını kullanan grup tarafından fiili ve sözlü müdahalede bulunulmak istendi ve bir gerginlik yaÅŸandı. Bu olay üzerine programı yapacağımız Kimya Metalürji Fakültesi sekreteri Nalan KOÇ afis tartışmasını sebep göstererek Halkevleri tabanlı Öğrenci Kolektifleri adlı oluÅŸumun yapılacak program ile "derdi olduÄŸunu"  ifade etti ve herhangi bir sıkıntı çıkması halinde (rektörlüğün izni dahilinde olmasına raÄŸmen) programı iptal edeceÄŸini söyledi.

 

 

Saat 17.30 sularında sol görüşlü grupların programın yapılacağı Kimya Metalürji Binası’na (KMB) yürümeye kalkışmasıyla fiili gerginlik baÅŸladı. Müslüman öğrencilerle karşı karşıya gelen sol gruplar soda ÅŸiÅŸesi ve taÅŸ fırlatarak ortamın gerginliÄŸini üst seviyeye çıkardı. Bu sırada Kolektif saflarında yer alan bir akademisyen, Müslüman öğrencilere dönük kamera kaydı yaptığı görüldü.

 

Polisin araya girmesiyle sol gruplar alandan uzaklaÅŸtı. Sol grupların çıkardığı sıkıntılar ve Müslüman öğrencilerin buna karşılık vermesi bahane edilerek Kimya-Metalürji Fakültesi dekan yardımcısı Prof. Dr. Ahmet SÄ°RKECÄ°OÄžLU ve fakülte sekreteri Nalan KOÇ dışarıdan öğrenci katılımına müsaade etmeyeceklerini beyan ettiler. Rektörlüğün dışarıdan katılıma da izni olduÄŸunu ve programı bu ÅŸekliyle duyurduÄŸumuzu ifade ettiÄŸimiz halde, mezkur fakültenin sorumlusu olduÄŸunu beyan ederek rektörlüğün iznini fiilen yok sayacak bu yasağı programı düzenleyen Ã¶ÄŸrencilere dayattı.

 

Türkiye’de oluÅŸturulmaya çalışılan normalleÅŸme sürecine raÄŸmen Ä°slami kimlikli öğrenci ve konuklara karşı takınılan tahammülsüz tavır, vesayetin akademilerde hâlâ etkili olduÄŸunu açıkça göstermektedir. Söz konusu “karara” üniversite öğrencilerinin direnmeleri neticesinde fakülte yönetimi geri adım atmak zorunda kaldı ve programımız planlandığı ÅŸekliyle devam etti. Program bitiminde kampüs içerisinde güvende hareket etmemizi saÄŸlamak üzere görevli polis, saldırgan grubu olay mahallinden uzaklaÅŸtırmak yerine, program sonrası fakülteden toplu halde ve olaÄŸan istikamette çıkmak isteyen Müslüman öğrencilere arka güzergahı kullanmalarını dayattı. Bu durumu kabul etmeyen Müslüman grubun yaklaşık bir saatlik bekleyiÅŸinin ardından öğrenciler kampüsten toplu halde ve sorunsuzca çıkabildi.

29 Şubat Pazartesi günü kampüsümüzde yaşanan bu gerginliğin sebebini ve halis niyetini anlatmak maksadıyla İTÜ Beyan grubu 2 Mart 2016 Çarşamba günü İTÜ Ayazağa kampüsü yemekhanesinde bir bildiri dağıttı. Dağıtımın ardından kendisini üniversitelerin sahibi olarak konumlandıran Kolektif, DİP, FKF gruplarından oluşan Sol fraksiyonlar, dağıtılan bildirileri masalardan bir bir toplamaya başladı. Masasındaki bildirinin alınmasına izin vermeyen başörtülü bir arkadaşımıza FKF üyesi bir erkek tarafından önce sözlü müdahalede bulunuldu. Sözlü müdahaleyle amacına ulaşamayan FKF üyesinin fiili saldırısı çevredeki öğrenciler tarafından engellendi. Bu hadisenin ardından gruplar arasında kısa süreli bir arbede yaşandı.

 

Polis ve güvenliğin tarafları yatıştırması sonucu şiddete mahal vermek istemeyen Müslüman öğrenciler sol grupların da dağılıyor olmasıyla nöbetleşerek öğle namazı için İnşaat Fakültesi mescidine doğru hareket ettiler. Alanda bulunan Müslüman öğrencilerin azalmasını fırsat bilen Sol gruplar soda şişeleriyle geride kalan Müslüman öğrencilere saldırdı. Bu saldırı ortalığın karışmasına ve polisin tekrar gruplara müdahale etmesine sebep oldu.

 

Gün bitimine doğru polisin ve güvenlik birimlerinin aradan çekilmesi üzerine gruplar tekrar karşı karşıya geldi. Çıkan ardebenin üzerine aramızdan 7 arkadaş göz altına alındı ve bir arkadaşımız darp edildi.

 

 

 

Bu acı tecrübemiz bir kez daha gösteriyor ki;

Sol-Seküler zeminin baskısından sonra normalleşme sürecine geçen Türkiyenin üniversitelerinde Sol hala ideolojik bekçiliğini yapmayı sürdürüyor. Üniversite yönetimleri ya başları ağrımasın diye, ya da Sol düşünceye yakınlıklarından dolayı Sol görüşlü öğrencilerin üniversitelerdeki bu saldırganlığını bahane ederek görmemezlikten gelerek üniversitelerde ifade özgürlüğünü daraltan ortadan kaldıran uygulamalara baş vuruyorlar.

Biz Ä°TÃœ’deki öğrenciler olarak kendi mecralarımızda sorunsuz konuÅŸabildiÄŸimiz meseleleri özgür üniversite ortamında dile getirirken karşımıza çıkan sol çete sebebiyle; programlarımızın yasaklanması, kulüplerimizin kapanması, hocalarımızın akademi hayatlarının tehlikeye girmesini asla kabul etmiyoruz. Düşüncelerimizi ifade etme noktasında ne sol içerikli saldırılara ne de üniversite yönetiminin bu saldırıları bahane ederek özgürlük alanımızı kısıtlamasına müsaade etmeyeceÄŸimizi Türkiye kamuoyuna ilan ediyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.